Günlük yaşamımızda her ne kadar kaygı, korku kavramlarını benzer mana kullansak bile özellikle kaygı bozukluklarının tanımı ve teşhisi noktasında arasındaki farkın anlaşılması büyük bir önem taşımaktadır. Peki nedir bu iki duygu arasındaki temel farklılıklar?
Korku nedir?
Korku aniden ortaya çıkan ve somut bir tehlike karşısında kendini gösteren bir duygudur. Tehlikenin kaynağı belirgindir. Örneğin, ‘’ Köpeklerden korkarım’’. Korkunun kaynağını oluşturan tehlike somut olarak ‘’köpek’’ diye gösterilir. Diğer bir deyişle korku aslında otonom sinir sistemimizin ‘’savaş ya da kaç’’ mekanizmasını devreye soktuğu bir durumdur.
Korkunun bilişşel kısmının dışında fizyolojik olarak da yarattığı etkiler mevcuttur. Soluk alıp verme ve kalp atış hızında değişikler meydana gelir. Ayrıca, sindirim sisteminin yavaşlaması, ellerimizin titremesi, gözbebeklerimizin büyümesi ve vücudumuzun terlemesi gibi fizyolojik tepkiler de oluşur.
Kaygı Nedir?
Korkudan çok daha fazla nahoş olarak adlandırılabilecek duygu ve düşüncelerin daha karışık şekilde kendini göstermesidir. Kaygı duygusunda tehlikenin ne olduğunu ya da nereden geldiğini somut olarak tam manasıyla belirtemeyiz. Örneğin, sevdiğin birinin sağlığı üzerine kaygılanmak gibi. Kaygı duygusu kendini daha çok soyut olarak göstermektedir. Kaygıda her ne kadar savaş ya da kaç mekanizması etkinleşmese de, beklenen tepkinin gerçekleşme ihtimaline karşı bireyi savaş ya da kaç tepkisine hazırlar.
Kaygının fizyolojik tepkileri tıpkı korku duygu durumunda olduğu gibi benzerlikler içerirken kaygı da aynı zamanda buna ilaveten uyku problemleri ve kas gerginliği de ortaya çıkmaktadır.
Kaygının Derecesinin Önemi
Kaygı duygusu bireylere hep olumsuz bir çağrışım yapsa da bazı zamanlarda güdüleyici olma özelliğine sahiptir. Hafif ve orta dereceli kaygı hissetmek kimi zamanlarda değerli olabilir. Örneğin bir gencin okul başarısı hakkındaki kaygısı onu sınavlara hazırlanma noktasında daha odaklı bir hale getirir ve öğrenme performansının artmasına katkı sağlar.
Şiddetli ya da kronik şekilde kendini gösteren kaygı ise bireyin sosyal, eğitimsel ve mesleki açıdan performansında problemler meydana getirmektedir ve uyumsuzluklara sebep olmaktadır. Bu nedenle kaygının derecesini ve sürekliliğini bilmek ve gözlemleyebilmek önemlidir.
Kaygı ve Korku Arasındaki Farklar Nelerdir?
Kaygı ve korkunun birbirinden ayrımı zordur. Ancak temel farklılıklar kendini tehlikenin somutluğu ve soyutluğu arasında ayrıştırılabilir.
Korku daha çok anlık bir tepki iken kaygı gelecekte oluşabilecek durum ve tehlikelere yönelik bedensel ve düşüncesel değişiklikleri içerir.
Kaygı Bozuklukları Nedir ve Türleri Nelerdir?
Kaygı bozuklukları insani yetersiz kılan yoğunlukta ve gerçekci olmayan korku ve kaygı durumudur. Bu kaygı seviyesi şiddetli ve uzun süren bir durumda devam etmeye başladığında kaygı bozukluklarından bahsedilmeye başlanabilir. Bir kişi birden fazla kaygı bozukluğu yaşıyor olabilir. Yapılan araştırmalar aynı zamanda kaygı bozukluğu sergileyen birçok kişinin eş zamanlı olarak ya da yaşamlarının bir döneminde depresyon da yaşamış olduğunu göstermektedir (Brown & Barlow, 2001; Kessler, Berglund ve diğerleri).
Kaygı bozukluklarının farklı alt tipleri bulunmaktadır. Bunlar: Genelleştirilmiş Kaygı Bozukluğu, Spesifik Kaygı Bozukluğu, Sosyal Fobi, Akut Stress Bozukluğu, Obsesif-Kompülsif Bozukluk, Travma Sonrası Stress Bozukluğu olarak farklı tiplere ayrılmaktadır.
Bu farklı bozuklukları gösteren kaygı belirtilerinin şiddeti, yoğunluğuna göre değişkenlik gösterebilirken; korku/panik duyguları nesne ya da durumlara göre de farklılık göstermektedirler.
KAYNAKÇA
- Brown, T. A. & Barlow, D. H. (2001). Casebook in abnormal psychology (2nd ed.). Belmont, CA: Wadsworth/ Thomson Learning.
- Kessler, R. C., Berglund, P., Demler, O., Jin, R., Merikangas, K. R., & Walters, E. E. (2005). Lifetime prevalence and age-of-onset-distributions of DSM-IV disorders in the National Comorbidity Survey Replication. Arch. Gen. Psychiat., 62, 593-602.